OnCOVID çalışması, akut Sars-CoV-2 enfeksiyonundan sonra solunum semptomlarının, yorgunluğun ve bilişsel/psikolojik işlev bozukluğunun devam ettiğini ve iyileşmeden sonra hayatta kalma ve onkolojik sonuçlar üzerinde bir etkisi olduğunu ortaya koymaktadır.
SARS-CoV-2 (COVID-19) enfeksiyonundan kaynaklanan sekeller, son zamanlarda pandemi döneminin büyük bir bilinmeyeni olarak ortaya çıktı. Sonuçları 21 Eylül'de ESMO Kongresi 2021'de (Özet 1560O) sunulacak olan OnCOVID çalışmasına göre, kanserli hastaların %15’inde COVID-19 enfeksiyonundan sonra sekeller uzun vadeli sağkalımı ve tedavi sonuçlarını tehlikeye atıyor.
Uzun süreli COVID, akut COVID-19 sonrası sendromu veya COVID-19 sonrası durum olarak adlandırılan akut COVID-19'dan sonra kalıcı hastalık durumu, tıbbi onkologlar da dahil olmak üzere tüm sağlık hizmeti sağlayıcıları için endişe kaynağıdır. COVID-19'un prognoz ve kanser hastaları üzerindeki uzun vadeli etkisi ise henüz cevaplanmamış sorular arasındadır.
Bu sorulara cevap aramak üzere Birleşik Krallık'ta Imperial College London tarafından 27 Şubat 2020 - 14 Şubat 2021 tarihleri arasında bir çalışma yapıldı. Kanserli hastalar COVID-19 enfeksiyonu sonrası sonrası ortalama 128 gün takip edildiler.
Hastaların yaklaşık yarısında (%49.6) solunum yolu semptomları, %40 hastada yorgunluk ve %7 hastada nöro-bilişsel sekel yan etkiler tespit edildi. Kalıcı yan etkilererkeklerde, 65 yaş üstünde, kronik hastalığı olanlarda ve si,agar içenlerde daha fazşlaydı.
Daha önce COVID-19 nedeniyle hastaneye yatırılmış, daha önce komplike COVID-19 olan veya COVID-19 tedavisi almış hastaların da ikinci COVID-19 sonrası sekel yaşama olasılığı önemli ölçüde daha yüksekti.
Kanser yönetimi açısından, COVID-19 teşhisi sırasında sistemik antikanser tedavisi alan 471 hastanın %14.8'inde tedavinin kalıcı olarak kesilmesini gerektirdi. Bu durum kansere bağlı ölüm riskinin 3.5 kat artmasına neden oldu.
Tedavinin kesilmesinin ana nedeni performans durumunun kötüleşmesiydi (hastaların %61.3'ü). Bununla birlikte, hastaların %37.8'inde bildirilen tedavi dozu/rejimi ayarlamalarının sağkalım üzerinde olumsuz bir etkisi olmamıştır. Doz ayarlamaları esas olarak hastaneye gitme (%25.8), immünosupresyon (%50.0) veya yan etkilerde (%19.1) kaçınmak için yapılmıştır.
Tüm bu bilgiler ışığıda aşılanmanın ne adar önemli olduğunu, sadece kendimizden sorumlu olmadığımızı, bir kanser hastasına buşaltırdığımız Covid-19 enfeksiyonunun onun hayatına mal olabileceğini unutmayalım.
Referans:Cortellini A et al. Prevalence and impact of COVID-19 sequelae on treatment pathways and survival of cancer patients who recovered from SARS-COV-2 infection. ESMO Congress 2021, Abstract 15600