İstinasız her hastamın polklinikten çıkarken sorduğu soru: ‘’ Ne yemeliyim?’’. Aslında kanseri önleyecek veya iyileştircek tek bir gıda maddesi yoktur. Fakat tanıdan itibaren sağlıklı, dengeli ve bilinçli beslenerek hem vücut direncimizi artırırız hem de tedavilere bağlı yan etkileri daha az hissederiz. Tedavide aksamalar azalır ve sonuçta tedavi başarısı artar!Kanser hastası beslenmesinde hedeflerimiz?
Dengeli ve sağlıklı beslenmeden kastımız vücudun ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda ve doktorunuzun önerdiği oranlarda protein, yağ ve karbonhidrat tüketimidir.. Besinlerin saklanma ve pişirme şekilleri de önemlidir. Örneğin salamura gıdalardan ziyade taze gıdaları; kızartmadan ziyade haşlama ve fırında yemekleri tercih etmeliyiz. Bol miktarda sebze ve meyve tüketmeye çalışın. Sebze ve meyveler içerdikleri farklı kimyasal maddeler sayesinde farklı faydalar sağlarlar. Mümkünse renk renk tüketin. Her rengin faydası da farklıdır. Örneğin domates içerdiği likopen (kırmızı rengi de verir) sayesinde güçlü bir antioksidandır (vücudumuzdaki zararlı maddleri etkisiz hale getirir) ve pişirmek konserve yapmak da bu etkiyi artırır. Brokoli, lahana, karnabahar gibi sebzeler de hem içerdikleri vitaminler hem de diğer fitokimyasal maddeler nedeni ile gerek hastalıkla savaşta gerekse vücut direncini (enfeksiyonlara ve kansere karşı) artırmada etkilidirler. Haftada 2-3 kez kuru baklagil (kurufasülye, nohut, mercimek, börülce vb.) tüketmeye çalışın. Bu grup gıdalar hem güçlü protein içerikleri hem de lif kaynağı olduklarından çorba, ana yemek, salata ile beraber tüketmenizi öneririz. Fakat her hasta farklıdır ve hastalıkları da farklıdır ve her hastanın beslenmesi de özeldir. Bu nedenle beslenme planınızı mutlaka doktorunuzla veya doktorunuzun önrediği diyetisyeniniz ile yapmalısınız.
Etrafınızda kafanızı karıştıran bir sürü bilgi ve tavsiye veren olacaktır. Bunları göğüslemeye hazır olun, işte sizi rahatlatacak gerçek bilgiler ve merak edilen sorular:
Bunlara cevap vermeden önce şekerin yapısına göz atalım. Bir çok farklı şekilde karşımıza çıkan şekerin temel yapısı aslında temelde glukoz ve früktozdan oluşur. Glukoz da vücudun temel enerji kaynağıdır ve beynimiz için tek enerji kaynağıdır. Ama bu küçük moleküller farklı gıdalarda farklı şekilde bulunur. Örneğin toz şeker veya kesme şeker glukoz ve früktozun birleşmesinden oluşur ve suda erir. Bu basit şekerler genelde şeker kamışı bitkisinden üretilirler masa şekeri de denir ve pasta, tatlı meyve suyu gibi gıdalara eklenerek de kullanılırlar. Ayrıca pirinç, patates gibi karbonhidrattan zengin başka gıdalarda da çok zincirli şekerler vardır fakat bunlar suda erimez. Bizim vücudumuzun neredeyse tamamı canlı hücrelerden oluşur. Ve yaşamın devamı için bu hücrelerin enerjiye ihtiyacı vardır. Bu enerji ihtiyacı ise şekerin en küçük yapıtaşı glukozdan sağlanır. Siz vücuduna hiç şeker karbonhidrat almasınız bile sadece protein ve yağ ile besleniz bile hücrelerin kullanabilmesi için glukoza(şekere) dönüştürülürler. Ayrıca tamamen karbonhidratsız sadce protein ve yağlı gıda alımının kanseri küçülttüğünü veya koruduğunu gösteren kanıt bulunmamaktadır. Siz karbonhidrat almazsanız vücudumuzdaki diğer orhanları da enerjisiz bırakacaksınız ve zaten kanser tedavisi sırasında vücudunuzun enerji ihtiyacı artmış olacağından işleri zora sokabilirsiniz. Fakat şeker pancarından üretilen masa şekeri de denilen toz şeker, küp şeker kullanımını minimuma indirip mümkünse hiç tüketmeyebiliriz. Eğer çok seviyorsak ve şeker hastalığımız da yoksa bu grup şekerler günlük kalori ihtiyacının %2-3 ünü geçmemeli (örneğin 4-5 kesme şeker kadar şeker içeren kek, tatlı, çikolata vb). Karbonhidrat gereksinimizi daha çok meyve sebze ve baklagillerden karşılamalıyız.
Şeker tüketmek ve kilo artışı, obezite indirek olarak kansere neden olur. Çünkü şişmanlık başta meme, kolon, rahim, böbrek ve panlreas olmak üzere 13 tip kansere neden olmaktadır. İdeal kilomuzda olmak ve bunu idame ettirmek kanseri önlemek için çok önemlidir. Bunun için de şeker eklenmiş gıdalardan uzak durmalıyız. Yani masa şekeri tüketimini azaltmak veya kullanmamak bizi kanserden korur…